13 Kasım 2015 Cuma

lûgat365

Mütevazı; kibirsiz. Gösterişsiz. Alçak gönüllü. Dilimize Arapçadan geçmiştir. Kibirden ve gösterişten uzak olma mânasında ki tevazu kelimesinden türetilmiştir.


              


aslında her şey paşabahçe'de lûgat365'in bardaklarını görmemle başladı. Gözüme 'mütevazı' çarptı ve en son ne zaman mütevazıydım dedim kendi kendime. Onu alıp eve geldim ve yazmak istedim. Çünkü bütün sosyal ağlarımda ana sayfam arkadaşlarımın nereye gittiğiyle,ne aldığıyla, ne yaşadığıyla dolu. Ve tabi benim profillerimde :(
Meğer mütevazı benim ihtiyacım olan bir kelime olmuşta haberim yokmuş. Biz ne zaman aldığımız veya yediğimiz birşeyi herkesle paylaşır olduk? Hep bir gösterme çabası. hiç birimizin özel diye bir şeyi kalmadı. artık evlilerin eşlerinin onlara ne hediye aldığını, artık hangi arabaya bindiğimizi, nereye gittiğimizi, nerlerden alışveriş yaptığımızı, hangi telefonu kullandığımızı ve daha bir çok özelimizi herkes biliyor.. Tabiki öyle olmayanlarımızda var helâl olsun onlara!
 Bir fotoğraf nelere maloluyor biliyor muyuz?
Ona ulaşamayan ulaşıpta aynı tadı alamayan aklı kalanın hakkı basit bir şey mi?
Peki ya hayatlarımızı göstererek ne elde ediyoruz? fazla takipçi mi? veya fazla övgü?

Halbuki mütevazı yetiştirildik. Ama ne olduysa öyle devam edemedik. Hatırlamak lazım sık sık bu kelimeyi. Hayatımıza tekrar almak lazım bazı şeyleri çıkarıp.. özümüze dönmek lazım..
                                            "MÜTEVAZI OLMAK LAZIM"